Sadece bugün için


Sadece bugün için
.
*Bugün hayatımın bütün problemlerini halletmeye çalışmadan,sadece bugün için yaşamaya çalışacağım.
*Bugün mutluluğumun diğer insanların yaptıkları veya söyledikleri şeylerle ilgili olmadığının bilincinde olarak,mutlu olmaya çalışacağım.Mutluluk kendimle barış içinde olmaktır.
*Bugün karşılaştığım şeyleri kendime uydurmak yerine,kendimi onlara uyduracağım.Ailemi,arkadaşlarımı,işimi ve tüm durumları olduğu gibi kabulleneceğim.
*Bugün ruhsal sağlığıma dikkat edeceğim.Zihnimi geliştireceğim ve manevi huzur verecek bir kitap okuyacağım.
*Bugün kimseye fark ettirmeden birisine bir iyilik yapacağım;bu belkide komşuma onu sevindirecek küçük bir mutluluk vermek olacak.
*Bugün elimden geldiğince bakımlı olmaya çalışıp sokağa çıkacağım ve insanlara nazik olacağım.Kimseyi eleştirmeye,eğitip idare etmeye çalışmayacağım.Sakin ve alçak sesle konuşacağım.
*Bugün kendime bir program yapacağım.Tam olarak uygulayamayabilirim.Ama iki şeyden
kaçınacağım;acelecilik ve kararsızlık.
*Bugün ‘zamanım yok’ demeyeceğim.Hiçbir şey için ‘’ zaman ‘’ bulunmaz.Zaman gerekiyorsa zaman ayrılır.
*Bugün meditasyon için vakit ayırıp,anladığım anlamdaki Tanrı’yı,kendimi,komşumu düşüneceğim.
*Bugün korkmayacağım.Özellikle mutluluktan korkmayıp,güzelin,iyinin ve hayatın tadını çıkaracağım.
*Bugün kendimi olduğum gibi kabul ederek,elimden gelenin en iyisini yapacağım.
*Bugün sadece bu ilkgünü yaşamayı seçiyorum.

BEN SENİN HASTALIĞINIM


BEN SENİN HASTALIĞINIM
Toplantılardan nefret ederim
Üstün Güç’ten de
Programı olan herkesten nefret ederim.
Benimle ilişkiye geçen herkese ölüm ve çaresizlik dilerim.
Kendimi tanıtayım:BEN ALKOL HASTALIĞIYIM.
Güçlü ,yanıltıcı,aldatıcı ve yoldan çıkarıcıyım.
BU BENİM.
Şu ana kadar milyonlarca kişiyi öldürdüm.
Bundan dolayı çok mutluyum.
En çok hoşuma giden ise seni tamamen habersiz yakalamaktır.
Bu konuda ustayım.
Senin dostun ve yandaşın olarak gözükmek hoşuma gider.
Sana şefkat gösteririm.
Sen kendini yalnız hissettiğinde yanında olurum.
Ölmek istediğinde beni çağır,ben orada olurum.
Sana acı vermek ve seni ağlatmaktan korkunç zevk alırım.
Ama en büyük zevkim seni acı ve keder duyamayacağın kadar uyuşturmaktır.
Sen hiçbir şeyi istemediğin zaman.İşte o zaman en büyük başarıyı elde ederim.
Seni anında tatmin ederim.Bunun için senden sadece sonsuz acı çekmeni isterim.
Her zaman yanında olurum.
Hayatında her şey yolundayken beni davet edersin.
Bu kadar iyiliği hak etmediğini düşünürsün.
Seninle bu konuda sadece ben hemfikir olurum.
Hayatındaki güzel ve harika olan ne varsa,
Birlikte olursak eğer! MAHVEDER VE YOK EDERİZ.
Çoğunluk beni ciddiye almaz.
ZAVALLILAR.
Bilmezler tabii bensiz bütün bunların mümkün olmayacağını.
Ben nefret edilen bir hastalığım.
Kİ buna rağmen davet edilmeden gelmem.
BENİ SEÇEN SENSİN.
Huzur ve gerçeği yaşamak yerine beni tercih ettin.
Oniki basamak programlarında yaşayanlardan nefret ederim.
Onların benden nefret ettiğinden çok daha fazla.
Sizin programınız,sizin birliğiniz,sizin üstün gücünüz,sizin toplantılarınız.
HEPSİ BENİ GÜÇSÜZ DÜŞÜRÜYOR.
Alışkın olduğum gibi hareket edemiyorum.
Kolum kanadım kırılıyor.
Şimdi sessiz ve sakinim.
Sen beni görmüyorsun ama ben büyüyorum ve güçleniyorum.
Daha önce olduğumdan daha fazla.
SEN YAŞADIĞIN SÜRECE BENDE YAŞAYACAĞIM.
Sen yaşadığın sürece ben bir yerlerindeyim ve varım.
Bir daha karşılaşıncaya kadar.
TEKRAR KARŞILAŞMAMIZ SANA,ÇARESİZLİK,
KORKUNÇ ACI VE
ÖLÜM GETİRECEK…..


DR. BOB’UN VEDA KONUŞMASINDAN


DR. BOB’UN VEDA KONUŞMASINDAN

Şu hayatta bir işi iyi yapmanın uygulama olmaksızın öğrenilebileceğini pek sanmıyorum.Bence,
uygulamadıkça,A.A. programının öğrenilip uygulanması da pek mümkün gözükmüyor.Atletizmde altın madalya kazanan kişiler sürekli antrenman yaparlar;yıllarca antrenman yapmış olmaları bir yana,bugün de çok sıkı çalışmaları gerekiyor.A.A’.yı iyi özümsemek için uygulamamız gereken birkaç şey var.Bunlardan birincisi,hizmet ruhunu edinmek için uygulama yapmak.Ayrıca inanç için de bir miktar gayret göstermemiz gerekiyor ki,bu günümüz toplumunun standartları uyarınca hayat boyu maddeci olmaya alışmış kişiler için o kadar kolay değil.Ancak bana kalırsa inanç kazanılabiliyor.Yavaş yavaş kazanılıyor,yetiştirilmesi gerekiyor.Benim için bu hiç de kolay olmadı.Başkaları için de aynı derecede zorlu olduğunu düşünüyorum.
Bana zor gelen başka bir şeyde (hala bu konuda çok iyi olduğumu söyleyemem) hoşgörü meselesi.Hepimiz dar görüşlü hem de hayli dar görüşlü olma eğilimindeyiz.Bazı kişilerin bizim ruhsal öğretimimizi güç bulmalarının bir nedeni de bu.Bu konuda ileri gitmeyi istemiyorlar;bunun için çok çeşitli kişisel gerekçeleri var ve erkeksilikten uzak düşme korkusu da bunlardan biri.Gel gelelim diğerlerinin fikirlerine yönelik olarak hoşgörü alışkanlığı edinmemiz bir hayli önemli.
Dr.Bob’un Veda Konuşmasından Sf 18-19
‘’ Çoğumuzun pek de şanslı olmadığı bir konu da,tevazu…Kastettiğim paspas olma anlamında değil.’’
Ben yalnızca tek tek hepimizin yaratıcımıza karşı takındığımız tavırdan söz etmek istiyorum.Hz.İsa şöyle demiş;’’Kendi başıma ben bir hiçim.Bütün gücüm göklerdeki babamdan gelmekte.Eğer o öyle konuşuyorsa,ya bizlere ne demeli?Hiç bu şekilde düşündünüz mü?Hayır!’’Bu tam da bizlerin söylemekten kaçındığı şeydir.Biz tam aksine şu şekilde düşünmeye eğilimliyizdir;’’Hey bana baksanıza çocuklar;baya iyi gözüküyorum,ha?’’bizde olmayan alçakgönüllülük.Tanrı’nın bir lütfu olarak bir şeylere sahip olduğumuz hissinin bulunmayışı.
Ayılmış olmam konusunda havalara kapılma gibi bir hakkım olduğunu zannetmiyorum.Ben bunu ancak Tanrı’nın lütfu olarak kazandım.Bana böyle bir şans verdiği için derin şükran doluyum.Bu yolda ufak tefek etkinliklerde bulunmuş olabilirim ancak,bu O’nun şefkati sayesinde oldu.Eğer tüm gücüm O’ndan geliyorsa bu konuda havalara kapılma konusunda acaba ben kim oluyorum?
‘’Bana kalırsa,gerçekten kayda değer hizmet biçimi kendinizden bir şeyler vermektir;
Bu da hiç istisnasız gayret ve zaman gerektirir.Sorun,sepete biraz fazla para bırakmak değildir.Buna da gerek vardır.Ancak genelde kişilerin kazançları bakımından günümüzde bu önemli bir şey değildir.Bu tarz vermenin kimseleri ayık tutacağını sanmıyorum.Oysa kendi gayretimizden,gücümüzden ve zamanımızdan vermek bambaşka bir şeydir.Sanırım Bill,bunu New York’ta öğrenmişti.Bense Akron’da karşılaşana dek bilmiyordum…’’
Co-Founders of AA pages 16-17(AA’nın ilk kurucuları sayfa 16-17)
‘’Ne mi yapmamız gerekiyor?Sadece üç basit işimiz var:
AYILMAK
AYIK KALMAK
BİZDEN DAHA AZ ŞANSLI KARDEŞLERİMİZİN DE BUNU YAPMASINA YARDIMCI OLMAK…..